Özel Belgede Sahtecilik Suçu

Özel Belgede Sahtecilik Suçunu tanımlamak için öncelikle özel belgenin ne olduğunu incelemek gerekmektedir. Özel belge; gerçek yahut tüzel kişiler arasındaki ilişkilerin kurulması amacıyla herkes tarafından düzenlenip kullanılabilen belgelere denilmektedir. Özel belgeler de resmî belgeler gibi ispat gücü ile hukuki sonuçlar doğurabilmektedir.

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun ‘Kamu Güvenine Karşı Suçlar’ başlıklı dördüncü bölümünün 207’nci maddesinde yer alan ‘Özel Belgede Sahtecilik Suçu’, aşağıda detaylıca açıklanacağı üzere; özel bir belgeyi sahte olarak düzenlemeyi veya var olan gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmeyi yahut kullanmayı yasaklamakta ve cezalandırmaktadır.

Nitekim; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca; herhangi bir sahtecilik suçundan, dolayısıyla Özel Belgede Sahtecilik Suçundan ceza yargılaması sonucunda verilecek olası bir ceza nedeniyle görev yaptığı idare tarafından ceza alan kişi hakkında devlet memurluğundan çıkarma işlemi tesis edilecektir. Bundan mütevellit; gerek ceza hukuku açısından gerekse mesleki açıdan oldukça ağır yaptırımları olan Özel Belgede Sahtecilik Suçuna ilişkin tarafınıza açılmış soruşturma veya kovuşturmanın varlığı halinde hak kaybı yaşamamanız açısından derhal bir ceza avukatından destek almanızı tavsiye ederiz.

1.Özel Belgede Sahtecilik Suçunda Hukuki Açıdan Korunan Değer

      5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun ‘Kamu Güvenine Karşı Suçlar’ başlıklı dördüncü bölümünde yer alan ‘Özel Belgede Sahtecilik Suçu, 207’nci maddede ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

 Özel Belgede Sahtecilik Suçuna ilişkin 207’nci Madde;

“(1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

 

Özel Belgede Sahtecilik Suçunda korunan hukuki değer, kamu güvenidir. Zira; hukuk toplumlarında bireylerin yapılmış olan iş ve işlemlerin doğruluğuna karşı bir güveni mevcuttur. Toplumsal açıdan önem taşıyan bu güvenin korunması açısından da yapılan işler, kanun ve kurallarla belli bir zemine oturtulmaktadır. İşte bu sebepten dolayı, Özel Belgede Sahtecilik suçunda taraflar arasında mevcut olan belgeye dayalı ortaya çıkan hukuki ilişkinin de geçerliliğine dair bir güvenin oluşması şarttır. Zira, özel belgeler de ispat gücü olması ve hukuki sonuç doğurması sebebiyle resmî belgelerle aynı değere sahiptir. Ancak, özel belgelerin düzenlenmesinde kamu gücü kullanılmaması sebebiyle resmî belgelere nazaran haksızlık payı daha az kabul edilmekte ve resmî belgede sahtecilik suçundan daha az cezayı öngörmektedir.

 

2.Özel Belgede Sahtecilik Suçunun Unsurları

            Özel Belgede Sahtecilik Suçunun aşağıda açıklanacağı üzere maddi ve manevi unsurları bulunmaktadır:

2.1 Maddi Unsurlar

Özel Belgede Sahtecilik Suçunun maddi unsurları arasında; fail, mağdur, fiil ve suçun konusu yer almaktadır.

2.1.1 Fail ve Mağdur

Özel Belgede Sahtecilik Suçu, kişiler arası ilişkileri düzenlemeyi amaçladığı için belirli bir fail veya mağduru öngörmemektedir. Bundan dolayı, Özel Belgede Sahtecilik Suçunun faili, ilgili suçu işleyen herhangi bir veya birden fazla kişi; mağdur ise toplumu oluşturan herkes olarak kabul edilmektedir. Ayrıca, sahte belgeden zarar gören kişiler de suçun doğrudan mağduru sayılmaktadır.

2.1.2 Fiil

Özel Belgede Sahtecilik Suçu, seçimlik hareketli suçlardan olmasının yanı sıra suç maddesinde düzenlenen ilk fıkraya göre çok hareketli suçlardan da sayılabilmektedir. Zira fail, aynı anda özel belgeyi sahte bir biçimde düzenleyip kullanabilir veya sahteliğini bildiği belgeyi kullanmakla yetinebilir.

Özel Belgede Sahtecilik Suçu; bir belgeyi sahte olarak düzenleyip kullanma veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak biçimde değiştirerek kullanma veya belgeyi yalnızca kullanma şeklindeki fiiller ile işlenebilmektedir. Buna göre; bir belgeyi baştan itibaren sahte olarak düzenleme hususunda, hiç var olmayan bir belgeyi varmışçasına düzenleme sonucu ilgili fiilin unsuru oluşmaktadır. Dikkat edilmesi gereken nokta, belgeyi düzenleyen kişi ile belgeyi düzenlemiş gibi görünen kişinin aynı kişi olmamasıdır. İşbu sebeple, sahte olan özel belgede; gerçek bir kişinin imzası taklit edilebilir veya gerçek hayatta var olmayan hayali bir kişi oluşturulabilir.

Özel Belgede Sahtecilik Suçunu oluşturan fiilin bir başka görünümü de gerçek bir belgenin üzerinde silmek veya ilaveler yapmak suretiyle değiştirmek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hususta Özel Belgede Sahtecilik Suçu ile Özel Belgeyi Bozma Suçları karıştırılmamalıdır. Zira, Özel Belgede Sahtecilik Suçunda; var olan bir belgede yapılan değişiklikler, karşı tarafı aldatma gayesi ile yapılmakta iken Özel Belgeyi Bozma Suçunda aldatma gayesi aranmamaktadır.

Özel Belgede Sahtecilik Suçunda, var olan belgenin sahteliğini bilen kişi yalnızca kullansa dahi cezalandırılmaktadır. Zira; TCK’nın 207’nci maddesinin ikinci fıkrası özel olarak bu hususu da düzenlemiştir.

Önemle değinmekte fayda vardır ki; Özel Belgede Sahtecilik Suçu, içerik sahteciliği şeklinde işlenemediğinden belgenin kim tarafından düzenlendiği şüphesiz belirlenebilmekte ise içeriğinden bağımsız bir şekilde gerçek kabul edilmektedir.

2.1.3 Özel Belgede Sahtecilik Suçunun Konusu

Özel Belgede Sahtecilik Suçunda aslolan konu, özel belgelerden ibarettir. Yukarıda da özel belgenin tanımı yapıldığı üzere; kamu görevlisi tarafından görevine istinaden düzenlediği resmî belge dışında kalan, taraflar arası ilişkileri düzenlemeyi amaçlayan belgelere özel belge denilmektedir.

2.2 Manevi Unsurlar

Bir suçun manevi unsuru, failin suça konu eyleminde iradesini hukuka aykırı olarak sonuca yöneltmesidir. Bir başka söylemle; suçun kasten mi yoksa taksirle mi işlendiği sorusu, suçun manevi unsurunu oluşturmaktadır. Özel Belgede Sahtecilik Suçu da kasten işlenmesi mümkün olan suçlardandır. Zira, fail; suç işlediğinin bilincinde yani kasıtlı olarak eylemde bulunmaktadır. Bunun yanı sıra Özel Belgede Sahtecilik Suçuna ilişkin TCK’nın 207’nci maddesinin 2’nci fıkrası yalnızca doğrudan kastla işlenebilmektedir. Zira, fail; 2’nci fıkraya ilişkin fiili gerçekleştirirken özel belgenin sahte olduğunu bilmesine rağmen kullanmaktadır.

Suçun oluşumunu engelleyen husus ise özel belgeyi keşiden eden kişinin bilgisi ve onayıdır. Zira, iki tarafın da bilgisi dahilinde olan belgelerin düzenlenip kullanılmasında sahtecilik unsurları oluşmayacağından ortaya da bir suç çıkmayacaktır.

3.Özel Belgede Sahtecilik Suçunun Nitelikli Halleri

Türk Ceza Kanununun 211’inci maddesinde düzenlenen ‘Daha az cezayı gerektiren hal’ hükmü Özel Belgede Sahtecilik Suçuna da aynen etki etmektedir. Buna göre; fail tarafından işlenen fiilin hukuki bir ilişkiye dayanan alacağın yahut gerçek durumun ispatı amacıyla düzenlenen ya da kullanılan özel belgeler, daha az cezayı gerektiren nitelikli hal olarak karşımıza çıkmaktadır.

4.Özel Belgede Sahtecilik Suçunun Özel Görünümleri

Özel Belgede Sahtecilik Suçu; sağlık mesleği mensupları tarafından gerçeğe aykırı belge düzenlenmesi, vergi usul kanununda yer alan görünümü, elektronik haberleşme kanununda yer alan görünümü şeklinde özel görünümlere sahiptir. Bunlara kısaca değinmek gerekirse;

4.1 Sağlık Mesleği Mensupları Tarafından Gerçeğe Aykırı Belge Düzenlenmesi

Türk Ceza Kanununun 210’uncu maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan; “Gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde, resmî belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur.” hükmü, birtakım belgelerin içerik yönünden aldatıcı olmasını özel belgede sahtecilik olarak kabul etmektedir. Zira; her ne kadar özel belgede sahtecilik suçu içeriğin sahteliğini dikkate almamakta ise de sağlık mesleği mensuplarının içerik yönünden gerçeğe aykırı düzenledikleri belgeleri de cezalandırmaktadır.

4.2 Vergi Usul Kanununda Yer Alan Görünümü

            Vergi Usul Kanununun ‘Kaçakçılık Suçları ve Cezaları’ başlığı altında düzenlenen 359’uncu maddesinde yer alan özel belgelerin yanıltıcı olarak kullanılması da kanunla açıkça yaptırım altına alınmıştır.

4.3 Elektronik Haberleşme Kanununda Yer Alan Görünümü

Elektronik Haberleşme Kanununun ‘Abone ve Cihaz Kimlik Bilgilerinin Güvenliği’ başlığı altında düzenlenen 56’ncı maddesinde de gerçeğe aykırı evrakların kayıt işlemlerinin yapılmayacağı, yaptırılamayacağı, bu tarz evrakların düzenlenemeyeceği yahut değiştirilemeyeceği de detaylıca düzenlenmiştir.

5.Özel Belgede Sahtecilik Suçunun Teşebbüs Aşamasında Kalması

Özel Belgede Sahtecilik Suçu, çok hareket suçlarından sayıldığı için teşebbüse elverişli kabul edilmektedir. Suçun oluşumu konusunda icrai hareketlerin hangi aşamada başladığı ve bittiği büyük önem arz etmektedir. Özel Belgede Sahtecilik Suçunun tamamlanması, sahte olan özel belgenin kullanılması ile meydana gelmektedir. Sahte olarak hazırlanmış olan belgenin henüz kullanma aşamasına geçilmemesi ancak ilerleyen zamanlarda kullanılacağı şüphesiz kabul edilen belgelerin teşebbüs aşamasında kalması söz konusu olacaktır. Aksi takdirde, yalnızca hazır olan belgenin kullanmayla sonuçlanmayacağı hallerin de salt olarak cezalandırılması hakkaniyete aykırı olacaktır.

6.Özel Belgede Sahtecilik Suçunda İştirak

Özel Belgede Sahtecilik Suçunun birden fazla kişi tarafından işlenmesi halinde iştirak hükümleri uygulanacaktır. Zira; failler, bir sahte belgeyi düzenleme veya belgede değişiklik yapmada müşterek hareket etme gayesindedirler. Ayrıca, birinin belgeyi düzenlemesi yahut değiştirmesi, diğerinin ise belgeyi kullanması halinde de iştirak halinden söz edileceği gibi suça azmettiren ve yardım eden kişiler açısından da suçun oluştuğu kabul edilecektir. Bu durumun istinası 207’nci maddenin 2’nci fıkrasında karşımıza çıkmaktadır. Zira, 2’nci fıkraya göre özel belgeyi kullanacak kişinin belgenin hazırlanış yahut değiştiriliş aşamasına katılmamış olması gerekmektedir. Aksi halde, 2’nci fıkraya göre değil iştirak hükümlerine göre sorumlu tutulacaktır.

7.Özel Belgede Sahtecilik Suçu Şikâyete Bağlı Mıdır?

Özel Belgede Sahtecilik Suçu, şikâyete bağlı suçlar arasında yer almamaktadır. Bundan mütevellit, suça ilişkin herhangi bir şikâyet süresi de düzenlenmediğinden suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıl olarak değerlendirilmektedir. İşbu 8 yıl içinde savcılığa şikâyette bulunulması halinde fail hakkında soruşturmaya başlanacaktır.

8.Özel Belgede Sahtecilik Suçunun Yaptırımı

TCK’nın 207’nci maddesinden de görüldüğü üzere; Özel Belgede Sahtecilik Suçu 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasını öngörmektedir. Yukarıda da bahsedildiği üzere; suçun daha az cezayı gerektiren nitelikli halinde verilecek cezanın yarı oranında indirileceği 211’inci madde ile düzenlenmiştir.

9.Devletin Çeşitli Kurumlarında Özel Belgede Sahtecilik Suçunun Katalog Suç Şeklinde Yer Alması

9.1. Devlet Memurları Kanununda Özel Belgede Sahtecilik Suçu

            657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 2’nci Bölümünde yer alan 48’inci maddenin ‘Devlet memurluğuna alınacaklarda genel ve özel şartlar aranır’ hususu dikkate alındığında 5’inci fıkrada; “(Değişik: 23/1/2008- 5728/317 md.) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…)(1) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.” şeklinde yer alan katalog suçlar arasında Özel Belgede Sahtecilik Suçu da sahtecilik başlığı altında yerini bulunmaktadır.

9.2. Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanunda Özel Belgede Sahtecilik Suçu

4678 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanun yer alan kanunun 4’üncü maddesine göre de; “Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar, halkı askerlikten soğutmak, Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama ile zimmet, irtikap, iftira, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, yalan tanıklık, yalan yere yemin, suç uydurma, cinsel saldırı, cinsel taciz, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak, fuhuş, gayri tabii mukarenet, hileli iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar ile kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma suçlarından birisinden mahkum olmamak.” hükmü, sözleşmeli subaylık için genel olarak belirtilen niteliklerde karşımıza Özel Belgede Sahtecilik Suçu da çıkmaktadır.

9.3. Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanununda Özel Belgede Sahtecilik Suçu

6191 Sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanununun 3’üncü maddesinde yer aldığı üzere; “Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar, halkı askerlikten soğutmak, Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama ile zimmet, irtikâp, iftira, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, yalan tanıklık, yalan yere yemin, suç uydurma, cinsel saldırı, cinsel taciz, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak, fuhuş, gayri tabii mukarenet, hileli iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar ile kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından birisinden mahkum olmamak.” hükmü, ceza hukuku alanında işlenen bir suçun idari yansıması olarak açıkça görülmektedir. 

9.4. Uzman Erbaş Kanununda Özel Belgede Sahtecilik Suçu

Aynı şekilde işbu kanunun da; “Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ile basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, iftira, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, yalan yere tanıklık, yalan yere yemin, cürüm tasniî, ırza geçmek, sarkıntılık, kız, kadın veya erkek kaçırmak, fuhşiyata tahrik, gayri tabiî mukarenet, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçlar ile istimal ve istihlâk kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmî ihale ve alım ve satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, firar, amir veya üste fiilen taarruz, emre itaatsizlikte ısrar, üste hakaret, mukavemet, fesat, isyan suçlarından dolayı mahkûm olanların sözleşmeleri feshedilmek suretiyle” Türk Silahlı Kuvvetler ile ilişiğinin kesilmesine neden olacaktır.

10.Özel Belgede Sahtecilik Suçuna İlişkin Yargıtay Kararları

 Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 16.09.2020 tarihli, 2018/2437E. ve 2020/4521K. sayılı kararına göre; “Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesinde yer alan ve “Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” şeklinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçunda, gerçeğe aykırı belge düzenleme olarak tanımlanan içerik (fikri) sahteciliğine yer verilmemiş, yalnızca, “belgeyi sahte düzenleme” hareketine yer verilmiştir. İçerik sahteciliğinde belgeyi düzenleyen olarak görülen kişi gerçek olduğu halde, belgenin içeriği gerçeğe aykırıdır. Maddede sadece taklit suretiyle sahte belge düzenleme veya gerçek bir belgede ekleme veya çıkarma suretiyle sahtecilik, başka bir deyişle maddi sahtecilik eylemlerine yer verilmiştir. Maddenin gerekçesinde belgenin sahte olarak düzenleme hareketi açıklanırken; “özel belge esasında mevcut olmadığı halde, mevcutmuş gibi sahte üretilmektedir” ifadesiyle de eylemin maddi sahteciliği kapsadığı belirtilmiştir. Buna göre salt yalan beyanı içeren özel belge, açıklanan ve unsurları gösterilen özel belgede sahtecilik suçunun maddi konusunu oluşturmamaktadır. Somut olaya gelince, sanık tarafından toplantı yapılmadığı halde yapılmış gibi içeriği sahte olarak tanzim edildiği belirtilen suç konusu belgenin altındaki imzaların adı geçen kişilere ait olmadığına dair bir iddianın bulunmaması karşısında, sanığın eyleminin içerik sahteciliği olarak kabul edilmesi gerektiği, içerik sahteciliğinde, 5237 sayılı TCK’nin 207. maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, yasaya aykırı” olduğu yönünde karara varılmıştır. Buna göre, özel belgede sahtecilik suçunun; içerik itibari ile değil, belgeyi bir bütün olarak sahte düzenleme yönündeki fiili cezalandırdığı açıktır.

Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 19.02.2020 tarihli, 2017/13851E. ve 2020/2403K. sayılı kararına göre; “Sanıkların, katılana ait olan nüfus cüzdanına sanıklardan …’ın fotoğrafını yapıştırarak oluşturdukları sahte ve ele geçirilemeyen nüfus cüzdanıyla …ünvanlı bayiye geldikleri, katılana ait kimliği ibraz edip daha önceden öğrendikleri katılanın cep telefon numarasını da belirterek akıllı telefon kampanyası taahhütnamesini imzalayıp … marka cep telefonu aldıkları, bu cep telefonunu daha sonradan satarak ellerinden çıkardıkları, bu şekilde üzerlerine atılı nitelikli dolandırıcılık ile özel belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda; sanıkların ikrar içeren savunmaları, katılan beyanları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından, sanıkların üzerlerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarının sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.” yönünde karara varılmıştır. 

SONUÇ OLARAK; Özel Belgede Sahtecilik Suçu ile suçlanan bir kişinin, yasal haklarının ve savunmalarının hukuka uygun ve en iyi şekilde korunabilmesi maksadıyla bir avukatla çalışması büyük önem arz etmektedir. Eğer siz de böyle bir suçlama ile karşı karşıya iseniz en yakın zamanda bir avukat desteği almanızı tavsiye ederiz.

Memur Davalarına Bakan Avukatlar Ankara, Polis Davalarına Bakan Avukatlar, Kamu Davalarına Bakan Avukatlar, Ankara İdari Dava Avukatları, Ankara İdari Dava Avukatı, İhraç Davalarına Bakan Avukatlar Memur Avukatı Ankara, Memur Suçları Avukatı, Ankara İdari Dava Avukatı
Whatsapp Hattı
Bize Ulaşın