Resmi Belgede Sahtecilik Suçu

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunu tanımlamak için öncelikle resmî belgenin ne olduğunu incelemek gerekmektedir. Buna göre; kamu görevlisinin görevi gereği usul ve esaslara uygun olarak düzenlemesi gereken her türlü belgeye resmî belge denilmektedir. Bunun yanı sıra; özel belge niteliği taşımasına rağmen herhangi bir şekilde sahtecilik söz konusu olduğu durumlarda resmî belge gibi işlem gören özel belgelere de ‘resmî belge hükmünde belge’ denilmektedir.

Bir belge, kamu görevlisinin usuli işlemleri tamamlamasının ardından sahteliği sabit oluncaya kadar veya aksi sabit oluncaya kadar resmî belge sayılmaktadır. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun ‘Kamu Güvenine Karşı Suçlar’ başlıklı dördüncü bölümünün 204’üncü maddesinde yer alan ‘Resmî Belgede Sahtecilik Suçu’, aşağıda detaylıca açıklanacağı üzere; kamu görevlisinin resmi kabul edilen bir belgeyi sahte olarak düzenlemesini yasaklamakta ve cezalandırmaktadır.

Nitekim; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca; herhangi bir sahtecilik suçundan, dolayısıyla Resmî Belgede Sahtecilik Suçundan ceza yargılaması sonucunda verilecek olası bir ceza nedeniyle görev yaptığı idare tarafından ceza alan kişi hakkında devlet memurluğundan çıkarma işlemi tesis edilecektir. Bundan mütevellit; gerek ceza hukuku açısından gerekse mesleki açıdan oldukça ağır yaptırımları olan Resmî Belgede Sahtecilik Suçuna ilişkin tarafınıza açılmış soruşturma veya kovuşturmanın varlığı halinde hak kaybı yaşamamanız açısından derhal bir ceza avukatından destek almanızı tavsiye ederiz.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunda Hukuki Açıdan Korunan Değer

      5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun ‘Kamu Güvenine Karşı Suçlar’ başlıklı dördüncü bölümünde yer alan ‘Resmî Belgede Sahtecilik Suçu, 204’üncü maddede ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçuna ilişkin 204’üncü Madde;

      “(1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

       (2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

       (3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.” haliyle kanunda yerini bulmuştur.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunda korunan hukuki değer, kamu güvenidir. Zira; hukuk toplumlarında bireylerin yapılmış olan iş ve işlemlerin doğruluğuna karşı bir güveni mevcuttur. Toplumsal açıdan önem taşıyan bu güvenin korunması açısından da yapılan işler, kanun ve kurallarla belli bir zemine oturtulmaktadır. İşte bu sebepten dolayı, Resmî Belgede Sahtecilik suçunda taraflar arasında mevcut olan belgeye dayalı ortaya çıkan hukuki ilişkinin de geçerliliğine dair bir güvenin oluşması şarttır.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun Unsurları

            Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun aşağıda açıklanacağı üzere maddi ve manevi unsurları bulunmaktadır:

2.1 Maddi Unsurlar

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun maddi unsurları arasında; fail, mağdur, fiil ve suçun konusu yer almaktadır.

2.1.1 Fail

5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun 1’inci fıkrası herkes tarafından işlenebilen suçlar arasında yer alırken, 2’nci fıkrada yer alan “Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi” ibaresi gereği işbu fıkrada yer alan nitelikli hal, yalnızca kamu görevlisi tarafından işlenebilen özgü bir suçtur.

2.1.2 Mağdur

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunda korunan hukuki değerden dolayı suçun mağduru, toplumu oluşturan herkes kabul edilmektedir. Bunun yanı sıra; meydana gelen suçtan dolayı özellikle bir veya birden fazla kişi mağduriyet yaşamışsa ayrıca onlar da ilgili suçun mağduru olarak kabul edilecektir.

Özellikle belirtmekte fayda vardır ki; suçun mağduru ancak ve ancak gerçek kişiler olabileceğinden, bir tüzel kişilik zarar gördüğü takdirde yalnızca ‘suçtan zarar gören’ kategorisinde değerlendirilecektir.

2.1.3 Fiil

            Resmî Belgede Sahtecilik Suçu, kanun maddesinden de açıkça anlaşıldığı üzere; bir resmî belgenin sahte olarak düzenlenmesi ile yahut resmî belgenin bir başkasını aldatacak şekilde değiştirilmesi ya da kullanılması ile işlenmesi mümkün olan seçimlik hareketli bir suçtur. Bu hususta suçun oluşmasına asıl sebebiyet veren, belgenin kullanılmasıdır. Bunun yanı sıra düzenlemek veya değiştirmek, kullanmadan önce suçun oluşumuna hazırlık niteliği taşımaktadır.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunda, meydana gelen fiil neticesinde zarar görenin varlığı aranmaksızın suçun oluşumu kabul edilmektedir. Bu nedenle, işlenen suç neticesinde ortaya bir zarar çıkmasa dahi suçun oluştuğu varsayılmakta ve fail cezalandırılmaktadır.

Suça ilişkin fiiller arasında; bir belgeyi benzetmek suretiyle yeni bir belge oluşturulması, isim-soyisim-imza ve benzeri unsurların aldatma amacı ile düzenlenmesi yahut başkası tarafından yazılması, belgenin içeriğinin gerçeğe aykırı düzenlenmesi, belgenin muhteviyatında değişiklik yapmak, eklemek, silmek veya belgenin bir kısmını yok etmek, sahte olan belgeyi kullanmak gibi fiillerin hepsi somut olaya göre suç arz etmektedir.

2.1.4 Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun Konusu

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunda aslolan konu; resmî belge veya resmî belge hükmündeki belgelerdir.

2.2 Manevi Unsurlar

Bir suçun manevi unsuru, failin suça konu eyleminde iradesini hukuka aykırı olarak sonuca yöneltmesidir. Bir başka söylemle; suçun kasten mi yoksa taksirle mi işlendiği sorusu, suçun manevi unsurunu oluşturmaktadır. Resmî Belgede Sahtecilik Suçu da kasten işlenmesi mümkün olan suçlardandır. Zira, fail; suç işlediğinin bilincinde yani kasıtlı olarak eylemde bulunmaktadır. Suçun temel şeklinde failin belirli bir amaçla hareket etmesi şartı aranmazken suçun nitelikli hali olan kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde de genel olarak kast yeterli sayılmaktadır. Ancak, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre de aldatmak amacıyla zarar verme bilinci ve iradesi ile hareket etmeyen kişilerin sahtecilik kastının varlığından bahsedilemeyeceği sonucu hakimdir. Burada önemli olan kast yahut olası kastın mevcudiyetidir.

2.3 Hukuka Aykırılık Unsuru

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun, kasıtlı hareket edilmesine rağmen suç kabul edilmediği tek hal, görevin ifası kapsamında gerçekleşmiş olmasıdır. Zira; göreve ilişkin bazı mevzuat hükümlerinde istihbaratı açıdan görevlendirilenlerin kimliği gizlenebilir yahut değiştirilebilir. Bu durumda, hazırlanan belgelerin amacının görev ifası olduğu göz önünde bulundurulduğunda ilgili fiil suç teşkil etmeyecektir.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun Nitelikli Halleri

 3.1 Suçun Kamu Görevlisi Tarafından İşlenmesi

TCK’nın 204’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında da yer aldığı üzere; görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte bir şekilde düzenleyen yahut değiştiren kamu görevlisi, suçun temel şekline bianen daha ağır bir ceza ile cezalandırılmaktadır.

3.2 Suça Konu Resmî Belgenin Sahteliği Sabit Oluncaya Kadar Geçerli Belgelerden Sayılması

Kanun koyucu, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli kabul edilen resmî belgelerin diğer belgelere kıyasla kamu güvenini daha çok sarsacağına kanaat getirdiğinden bu hususu nitelikli hal kapsamında değerlendirmiş ve cezanın yarı oranında arttırılmasına karar vermiştir.

3.3 Terör Amacının Varlığı

Terörle Mücadele Kanununda sayılan suçlar arasında yer alan Resmî Belgede Sahtecilik Suçu, teröre hizmet etme amacıyla işlendiği durumda ilgili suç için kanunlarda öngörülen cezalar yarı oranında arttırılacaktır.

3.4 Gerçek Bir Duruma İlişkin Delil Sunma Saiki ile Suçun İşlenmesi

Türk Ceza Kanununun 211’inci maddesi uyarınca; “Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumu belgelenmesi amacıyla belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.” şeklindeki düzenlemeye göre hukuki bir ilişkiye dayanarak alacağını ispatlamaya çalışan yahut yaşamış olduğu olayı ispatlayabilmek amacıyla suçu işlemiş olan failin, suça ilişkin diğer durumlara nazaran daha az haksız fiilde bulunduğu varsayılmakta ve suçu hafifletilmektedir.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun Teşebbüs Aşamasında Kalması

Resmî Belgede Sahtecilik Suçu, sırf hareket suçlarından sayıldığı için seçimlik hareketlerden herhangi birini yahut birden fazlasını uyguladığı anda suçun tamamlandığı kabul edilmekte ve bir zararın meydana gelmiş olma şartı aranmamaktadır. Hal böyleyken, suçun tamamlanma anına kadar teşebbüse elverişlilik söz konusudur. Bir diğer ifade ile; resmî bir belgeyi sahte olarak düzenlemeye başlayan veya halihazırda var olan bir belgeyi değiştirmeye başlayan fail, elde olmayan sebeplerle fiilini tamamlayamadığı durumda suçun teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilir.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunda İştirak

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun birden fazla kişi tarafından işlenmesi halinde iştirak hükümleri uygulanacaktır. Zira; failler, bir sahte belgeyi düzenleme veya belgede değişiklik yapmada müşterek hareket etme gayesindedirler. Ayrıca, birinin belgeyi düzenlemesi yahut değiştirmesi, diğerinin ise belgeyi kullanması halinde de iştirak halinden söz edileceği gibi suça azmettiren ve yardım eden kişiler açısından da suçun oluştuğu kabul edilecektir.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçu Şikâyete Bağlı Mıdır?

Resmî Belgede Sahtecilik Suçu, şikâyete bağlı suçlar arasında yer almamaktadır. Bundan mütevellit, suça ilişkin herhangi bir şikâyet süresi de düzenlenmediğinden suçun zamanaşımı süresi 8 yıl olarak değerlendirilmektedir. İşbu 8 yıl içinde savcılığa şikâyette bulunulması halinde fail hakkında soruşturmaya başlanacaktır.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun Yaptırımı

TCK’nın 204’üncü maddesinden de görüldüğü üzere; suçun herkes tarafından işlenebilen halinde fail, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmakta olup kamu görevlisi tarafından işlendiği durumda kanun koyucu tarafından ceza arttırılmakta ve üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.

Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun, suça konu resmî belgenin sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden sayılan belgeler kapsamında işlendiği hallerde ceza yarı oranında arttırılırken delil sunma amacıyla hareket edildiğinde cezanın yarı oranında indirileceği kabul görmektedir.

Devletin Çeşitli Kurumlarında Resmî Belgede Sahtecilik Suçunun Katalog Suç Şeklinde Yer Alması

8.1. Devlet Memurları Kanununda Resmî Belgede Sahtecilik Suçu

            657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 2’nci Bölümünde yer alan 48’inci maddenin ‘Devlet memurluğuna alınacaklarda genel ve özel şartlar aranır’ hususu dikkate alındığında 5’inci fıkrada; “(Değişik: 23/1/2008- 5728/317 md.) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…)(1) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.” şeklinde yer alan katalog suçlar arasında Resmî Belgede Sahtecilik Suçu da sahtecilik başlığı altında yerini bulunmaktadır.

 

8.2. Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanunda Resmî Belgede Sahtecilik Suçu

4678 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanun yer alan kanunun 4’üncü maddesine göre de; “Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar, halkı askerlikten soğutmak, Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama ile zimmet, irtikap, iftira, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, yalan tanıklık, yalan yere yemin, suç uydurma, cinsel saldırı, cinsel taciz, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak, fuhuş, gayri tabii mukarenet, hileli iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar ile kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma suçlarından birisinden mahkum olmamak.” hükmü, sözleşmeli subaylık için genel olarak belirtilen niteliklerde karşımıza Resmî Belgede Sahtecilik Suçu da çıkmaktadır.

 

8.3. Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanununda Resmî Belgede Sahtecilik Suçu

6191 Sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanununun 3’üncü maddesinde yer aldığı üzere; “Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar, halkı askerlikten soğutmak, Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama ile zimmet, irtikâp, iftira, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, yalan tanıklık, yalan yere yemin, suç uydurma, cinsel saldırı, cinsel taciz, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak, fuhuş, gayri tabii mukarenet, hileli iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar ile kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından birisinden mahkum olmamak.” hükmü, ceza hukuku alanında işlenen bir suçun idari yansıması olarak açıkça görülmektedir.

 

8.4. Uzman Erbaş Kanununda Resmî Belgede Sahtecilik Suçu

Aynı şekilde işbu kanunun da; “Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ile basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, iftira, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, yalan yere tanıklık, yalan yere yemin, cürüm tasniî, ırza geçmek, sarkıntılık, kız, kadın veya erkek kaçırmak, fuhşiyata tahrik, gayri tabiî mukarenet, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçlar ile istimal ve istihlâk kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmî ihale ve alım ve satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, firar, amir veya üste fiilen taarruz, emre itaatsizlikte ısrar, üste hakaret, mukavemet, fesat, isyan suçlarından dolayı mahkûm olanların sözleşmeleri feshedilmek suretiyle” Türk Silahlı Kuvvetler ile ilişiğinin kesilmesine neden olacaktır.

 Resmî Belgede Sahtecilik Suçuna İlişkin Yargıtay Kararları

 

Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 17.03.2014 tarihli, 2012/18542E. ve 2014/4931K. sayılı kararına göre; “Somut olayda, sanığın ….. plakalı araca ait sahte motorlu araç tescil belgesi ve motorlu araç trafik belgesini kullanarak resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği, bu belgelerle aracı 31.07.2005 tarihli sahte satış sözleşmesi ile K.. Ü..’a satarak özel belgede sahtecilik suçunu işlediği, sanığın böylece aynı suç işleme kararıyla değişik zamanlarda aynı suçu işlediği ve bir bütün halinde zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde resmî belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı mahkumiyetine karar verilmesi,” yönünde karara varılmıştır. Buna göre; resmî belgede sahtecilik suçu ile özel belgede sahtecilik suçunun birbirine karıştırılmaması gerektiği barizdir.

Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 17.02.2016 tarihli, 2013/22437E. ve 2016/1738K. sayılı kararına göre; “Sanık … hakkında Nitelikli dolandırıcılık, Resmî Belgede Sahtecilik suçlarından verilen mahkûmiyet, sanık … hakkında Resmi Belgede Sahtecilik suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik hükümler, o yer Cumhuriyet savcısı, sanık … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Katılan … park halindeki aracının camı kırılarak boş çek yapraklarının çalındığı, çalınan boş çek yapraklarından suça konu boş çek yaprağını bir şekilde ele geçiren sanık …’in suça konu çeki sahteliğini bilen diğer sanık …’e verdiği, sanık …’in de bu çeki aldığı mallara karşılık mağdur …’ın distribütörü olduğu işyerine verdiği, çekin bankaya ibrazında sahteliğinin anlaşıldığı iddia olunan olayda, sanık … yönünden nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının oluştuğu gerekçesiyle verilen mahkumiyet, sanık … yönünden resmi belgede sahtecilik suçunun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın dosyanın yeniden incelenmesini istediğine, o yer Cumhuriyet savcısının sanık … yönünden atılı suçların sabit olmadığı, …. yönünden resmî belgede sahtecilik suçunun oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,” yönünde karara varılmıştır.

 

SONUÇ OLARAK; Resmî Belgede Sahtecilik Suçu ile suçlanan bir kişinin, yasal haklarının ve savunmalarının hukuka uygun ve en iyi şekilde korunabilmesi maksadıyla bir avukatla çalışması büyük önem arz etmektedir. Eğer siz de böyle bir suçlama ile karşı karşıya iseniz en yakın zamanda bir avukat desteği almanızı tavsiye ederiz.

Memur Davalarına Bakan Avukatlar Ankara, Polis Davalarına Bakan Avukatlar, Kamu Davalarına Bakan Avukatlar, Ankara İdari Dava Avukatları, Ankara İdari Dava Avukatı, İhraç Davalarına Bakan Avukatlar Memur Avukatı Ankara, Memur Suçları Avukatı, Ankara İdari Dava Avukatı
Whatsapp Hattı
Bize Ulaşın