Ticaret Sebebiyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu

Ticaret Sebebiyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu

Güveni Kötüye Kullanma Suçu, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun ‘Kişiye Karşı Suçlar’ Başlıklı İkinci Kısmının ‘Malvarlığına Karşı Suçlar’ Başlıklı Onuncu Bölümü arasında olup 155’inci maddede ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Buna göre, Güveni Kötüye Kullanma Suçu; başkasına ait olan, yalnızca muhafaza etmek yahut başkaca bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine verilmiş olan bir mal üzerinde kişinin zilyetliğin devri dışında tasarrufta bulunması veya bu devir olgusunu inkâr etmesi ile oluşan bir suç türüdür. Türk Ceza Kanununda Güveni Kötüye Kullanma Suçunun nitelikli halleri karşımıza çıkmaktadır. Bu makalede, Güveni Kötüye Kullanma Suçunun nitelikli hallerinden olan ticaret nedeniyle işlenmesi hali detaylıca incelenecektir.

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNUN HUKUKİ KONUSU NEDİR?

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun ‘Kişiye Karşı Suçlar’ Başlıklı İkinci Kısmının ‘‘Malvarlığına Karşı Suçlar’ Başlıklı Onuncu Bölümünde yer alan Güveni Kötüye Kullanma Suçu, 155’inci maddede ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Güveni Kötüye Kullanma Suçuna ilişkin 155’inci madde;

“(1) Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkâr eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.”

Güveni Kötüye Kullanma Suçunda korunmakta olan hukuki değer öncelikli olarak mülkiyet hakkıdır. Mülkiyet hakkı ile kısaca; bir malı ‘kullanma’, o maldan ‘yararlanma’ ve onunla ilgili ‘tasarrufta bulunma’ hakkının malın sahibine verilmiş olması anlatılmaktadır. Güveni Kötüye Kullanma Suçunda da kanun, malın mülkiyet hakkını elinde bulunduran kişinin işbu hakkını diğer kişilere karşı korumayı amaçlamaktadır. Bunun yanı sıra; Güveni Kötüye Kullanma Suçunun cezalandırılmasındaki amaçlardan diğeri ise taraflar arasındaki hukuki ilişkiye dayanan güvenin de korunmasıdır.

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ NELERDİR?

Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Türk Ceza Kanununda 155’inci maddenin 2’nci fıkrasında düzenlenen birtakım nitelikli halleri bulunmaktadır. Buna göre Güveni Kötüye Kullanma Suçu;

– Meslek ve Sanat Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu,

– Ticaret Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu,

– Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu,

– Başkasının Mallarını İdare Etme Yetkisi Gereği Olarak Tevdi ve Teslim Edilmiş Eşya Hakkında Güveni Kötüye Kullanma Suçu olmak üzere dört ayrı grupta incelenmektedir.

TİCARİ İŞ NEDİR, HANGİ İŞLER TİCARETE KONUDUR?

Bu makale, Güveni Kötüye Kullanma Suçunun nitelikli hallerinden biri olan Ticaret Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçunu işlemektedir. Ancak, işbu suçu detaylıca özümseyebilmek için öncelikle ticari işin ne olduğunu, hangi işlerin ticarete konu olarak değerlendirildiğinin ayrımını yapmakta fayda vardır.

Ticari iş kavramı; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 3’üncü ve 19’uncu maddelerinde düzenlenmekte olup 3’üncü madde uyarınca;

“Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” şeklinde,

19’uncu madde uyarınca ise;

 “(1) Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır.

(2) Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır.” şeklinde tanımlanmaktadır.

Hal böyleyken de; Türk Ticaret Kanununda düzenlenen işler, tacirin borçları, ticari işletmeleri ilgilendiren işler ve bir taraf için ticari sayılan sözleşmeler söz konusu olduğunda söz konusu işin artık ticarete konu olduğu kabul edilmektedir.

TİCARET NEDENİYLE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU NEDİR?

Ticaret Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu Türk Ceza Kanunun 155’inci maddesinin 2’nci fıkrasında yer almaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için taraflar arasında hukuki bir ilişkinin kurulması ve bu ilişkinin ticari işten doğması nedeniyle daha güven verici hale gelmesi gerekmektedir. Bundan dolayı da kanun koyucunun makale konusu suçu cezalandırmakta asıl amaçladığı hukuki değer ticari ilişkinin kurmuş olduğu güven ilişkisinin korunmasıdır.

Nitekim; ticaret ilişkisi içerisinde bir başkasına ait olup da tevdi ve teslim edilmiş mal üzerinde kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi suçun basit halinden daha büyük bir yaptırıma uğramakta ve bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezası almaktadır.

Kanun koyucu tarafından dikkat edilen husus; bir kişinin ticari ilişki içerisine girdiği karşı tarafa yönelik arada kurulan hukuki ilişkiye aykırı bir şekilde kendisine teslim edilmiş mal üzerinde tasarrufta bulunmasını engellemektir.

TİCARİ İŞ NEDENİYLE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU DEVLET MEMURLUĞUNA ENGEL MİDİR?

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 2’nci Bölümünde yer alan 48’inci maddenin ‘Devlet memurluğuna alınacaklarda genel ve özel şartlar aranır’ hususu dikkate alındığında 5’inci fıkrada; “(Değişik: 23/1/2008- 5728/317 md.) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…)(1) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.” şeklinde yer alan katalog suçlar arasında güveni kötüye kullanma suçu yer almaktadır.

Nitekim; Ticari İş Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu da, 657 Sayılı Kanunda yer alan katalog suçlardan ‘Güveni Kötüye Kullanma Suçu’nun nitelikli hali olduğundan, Ticari İş Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçunun da açıkça devlet memurluğuna engel olduğu görülmektedir.

TİCARET NEDENİYLE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNA İLİŞKİN YARGITAY KARARI

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.10.2019 tarihli, 2016/1066E. ve 2019/601K. sayılı kararında; “Sanığın, sahibi olduğu şirketin ticari işleri kapsamında hareket ederek kira sözleşmesine konu araçları kiraladığı, katılanın da bu ticaret ilişkisi nedeniyle duyduğu güvene dayalı olarak 12 ay süre ile kullanılmak üzere araçları sanığa teslim ettiği, ancak sanığın bu şekilde tesis ettiği güveni kötüye kullanmak suretiyle kiraladığı araçlardan üç adedini sözleşme bitiminde katılana teslim etmediği anlaşıldığından, sanığın eyleminin ticaret ilişkisinin gereği olarak kendisine teslim edilmiş eşya hakkında işlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve TCK’nın 155. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca mahkûmiyetine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu kabul edilmelidir.” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.

SONUÇ OLARAK; Ticaret Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçunu işleyen bir kişinin, yasal haklarının ve savunmalarının hukuka uygun ve en iyi şekilde korunabilmesi maksadıyla bir avukatla çalışması büyük önem arz etmektedir. Eğer siz de böyle bir suçlama ile karşı karşıya iseniz en yakın zamanda bir avukat desteği almanızı tavsiye ederiz.

Stj. Av. Naz UYANIK

Memur Davalarına Bakan Avukatlar Ankara, Polis Davalarına Bakan Avukatlar, Kamu Davalarına Bakan Avukatlar, Ankara İdari Dava Avukatları, Ankara İdari Dava Avukatı, İhraç Davalarına Bakan Avukatlar Memur Avukatı Ankara, Memur Suçları Avukatı, Ankara İdari Dava Avukatı
Whatsapp Hattı
Bize Ulaşın